Eski Selimpaşa Belediye Meclis Üyesi ve İYİ Parti Silivri Kurucu İlçe Başkanı Mustafa Ersu Altınkök, partideki muhaliflerle birlikte kahvaltı programı organize ettiğine dair iddialara cevap verdi:
“SİYASETE atılınmaz, siyasetin içinde doğulur.
SİYASET geçmişten bugüne ve geleceğe köprü olabilecek, bireyin, toplumun ve yasadigi yerin ihtiyaçlarını en objektif şekilde tespit ederek karşılanmasını sağlama ve bireyin kendini, toplumu ve yaşadığı yerin en iyi, en mutlu ve güvenli bir şekilde yönetme sanatıdır.
SİYASET doğumdan ölüme kadar, insanın kendisinin, ailesinin, çevresinin, toplumun ekmek, su, gıda, sağlık, eğitim, güvenlik, barınma, yaşama, hayattan keyif alma ve her bir bireyin hakkını, hukukunu, adaleti ve insan haklarını gözeterek aynı eşit bir düzlemde, adil bir şekilde mutlu olabilmelerini sağlamak demektir.
SİYASET ekonomiyi, güvenliği, sosyal hakları ve geleceği bugünden şekillendirerek, emin adımlarla yürüyebilmeyi gerektirdiğinden, ekmek kadar su kadar elzemdir.
Yediğiniz ekmeğin, içtiğiniz suyun, bindiğiniz aracın, satın aldığınız evin veya ödediğiniz kiranın fiyatlarını siz kabul etseniz de etmeseniz de SİYASET belirlemektedir.
İŞTE TÜM BUNLARDAN DOLAYI;
Siyasete atılınmaz, siyasetin içinde doğulur ama bir çokları bunun farkında bile olmaz.
Siyasete etkin olabilmek için illa ki bir unvana bir koltuga ihtiyac yoktur.Yasadigi topraklarda gorevini yapabilmek ünvanız bir sekildede yapilabilir.
Özellikle bugünün EĞİTİMİNİ düşündüğünüzde KALİTENİN ne kadar düşük olduğunu görürsünüz.
Bizlerrin almış olduğu LİSE EĞİTİMİNİN bile, bugünün ÜNİVERSİTE PROFESÖRLERİNİN kat be kat üstünde olduğunu söylemeye gerek var mıdır?.
Siyasette etkin olacakların öncelikle;
Kendi bulundukları yaşadıkları yerlerin iç dinamiklerinden gelmeleri büyük önem arz eder.
Yaşamakta oldukları kentin sokaklarının tozunu, kahvelerinin dumanını, kırsal alanların yaşamını, deniz kıyılarının ürünlerini üretim ve tüketim ilişkilerini iyi kavramış, sınıfsal zenginliklerden uzak ve rant siyasetinden uzak ve hatta dezavantajlı kesimler (engelliler, emekliler, işçiler,köyluler gençler, kadınlar) uğrunda onlarla birlikte mücadele etmiş gerektiğinde bu uğurda bedeller ödemiş olan kişiler olmasında yarar vardır.
İşte bu mücadeleler hic bir koltuga makama ihtiyac olmayan yapilabilecek yasadigin topraklara bir borc olarak hayatın ta kendisi ve tatbiki yaşayarak öğrenilen birer sormluluk eğitimidir.
Saygılarımla.”