Hocam, koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derlermiş, Kaan Silivri’de yok diye dil konusunda ahkâm kesmek kolay.
Kötü haber tez duyulur derler, sizin de kulağınıza gelmiştir, 4 senelik gönüllü bir sürgünlükten sonra memlekete yeniden avdet ettim. Lütfü Ağabey’in siteyi kurcalarken sizin bir yazınıza rastladım. Egzoz’un Türkçesi için “susturucu” karşılığını önermişsiniz.
Biraz etimolojiden anlarım, az buçuk İngilizce, Latince, biraz da Hititçe, Luwice, Sümerce bilirim. Zat-ı âliniz kadar olmasa da mürekkep yalamışlığım, dil konusunda kafa patlatmışlığım var.
Egzoz ya da egzozt veya eksoz hatta eksozt hatta hatta ekzos ve ekzost ve egzos ve de egzost, egsoz bir de egsozt, dilimize İngilizce “exhaust” kelimesinden aparılmış. TDK doğru yazımına “egzoz” demiş ama bence doğrusu “egzost” olmalı. (Fransızca olsa belki sondaki t’yi düşürmenin bir gerekçesi olabilirdi.)
Zaten İngilizler de Latince’den almışlar; “haurire” kelimesinin geçmiş zaman çekimi “haust-“; “boşaltmak, tüketmek, dökmek” anlamına geliyor. Yine Latince “ex” de dışa doğru hareket bildiren bir edat, tıpkı İngilizce “out” gibi.
Arabadaki bu aksama 1900’lü yıllarda “exhaust pipe” yani “egzoz borusu” demişler, “pipe – boru” zamanla kullanılmaz olmuş.
Sözlükte “İng exhaust 1. boşalma, boşaltma, 2. motorlu taşıtlarda gaz boşaltma işlemi ve bu işi yapan boru < Lat exhaurire, exhaust- suyunu akıtıp boşaltmak, tüketmek < Lat e(x)+ haurire, haust- suyunu boşaltmak << HAvr h₂ews-² (aws-) boşaltmak” diyor.
Zaten ehliyet kursunu torpilsiz, kopyasız geçen birilerini bulsanız, egzoz borusunun susmayla, susturmayla alakalı olmadığını kolayca söylerdi, bu kadar lügat paralamaya gerek olmazdı.
Ezcümle; egzoza Türkçe karşılık “susturucu” olmuyor, “susturgaç” hiç olmuyor. Belki zorlasak “araba bacası” olur.