Bugün Pazar, okuması keyfili bir yazı yazayım dedim.
Silivri’ye geri taşındığımızdan beri eşimle “Silivri’nin lezzet duraklarını” bir bir geziyoruz. Bunların içinde eskiden aşina olduklarımız da var, yeni keşifler de…
İşin aslı, iki iştahlı insan olarak bunları “Silivri’nin en’leri” olarak kategori kategori haberleştirmek istemiştik, hatta ilk olarak “Silivri’nin en iyi döneri” dosyasını da yayınladık. Ancak baktık ki döner seçeceğiz diye bir haftada 6-7 dönerci geziyoruz, pes ettik.
Yine de gezip-gördüklerim bende kalsın, size yiyip-içtiklerimi anlatayım diye pazardan pazara bu köşeleri yazmaya karar verdim.
İlk olarak bahsedeceğim yer, sadece Silivri’nin değil, çok büyük ihtimalle Türkiye’nin en iyi lahmacunlarından birini yapan Öz Asrın Pide Salonu. Urfa’da, Antep’te, Adana’da, İstanbul’un birçok yerinde çok şanlı, namlı yerlerde lahmacun yedim. Bu kadar güzeline çok az rast geldim. Hamuru incecik, çıtır çıtır, harcı sulu ve yağlı. Bu ikisini aynı anda denk getirmek maharet ister. (Silivri’de ikinci bir lahmacun seçeneği de Taş Fırın 23)
Lahmacunla başladık, Adana Kebap ile devam edelim. Silivri’de en iyi Adana’yı Garden’da yedim. Biraz sürpriz oldu açıkçası, zira yıllardır Garden’a gideriz ama kebap yemek aklımıza gelmemişti. İkinci olarak ise Şevk-Et’i tavsiye ederim. Silivri’de yıllar önce yediğim en iyi kebap ise Yemeniciler Sokak’ta (şimdi butik olan) küçücük bir dükkanı işleten Adanalı ustanın yaptığı idi. Yıllardır izini, nerede çalıştığını bulamadım. Bilen varsa haber ederse sevinirim.
Bu haftalık iki kategori yeter. Haftaya pazar ikinci bölüm ile devam edelim. Bu saydığım yerlere giderseniz selamımı söyleyin. Afiyet olsun.