Aralık ayında Türkiye’de vizyona giren Sil Baştan Kaynanam sinema filmi, vizyona girdiği Azerbaycan’da da büyük ilgiyle karşılandı.
Yapımcılığını “Nasipse Olur” isimli sinema filmiyle adından söz ettiren ve büyük başarı elde eden Yapımcı Vahdet Erdoğan’ın yeni sinema filmi olan Sil Baştan Kaynanam, Türkiye’de 9 Aralık’ta seyirciye merhaba demişti. Greenart Produksiyon tarafından çekilen filmin senaryosu Barış Başar’a, Yönetmenliği ise Çocuklar Duymasın dizisinin de yönetmeni olan Raşit Çelikezer’e ait. Filmin kadrosunda ise Alper Saldıran, Algı Eke, Zeynep Eronat, Asuman Dabak, Yeşim Dalgıçer, Ünal Yeter, Gökçe Özyol, Derya Şen gibi isimler yer alıyor.
Film, yeni yılda vizyona girdiği dost ve kardeş ülke Azerbaycan’da da büyük ilgiyle karşılandı. Azeri soydaşlarımız pandemiden sonra yeni yeni gitmeye başladıkları sinema salonlarında ilk kez Sil Baştan Kaynanam ile buluşurken, film kısa sürede ülkede en çok gişe yapan filmlerden biri haline geldi.
FİLMİN KONUSU
Taze gelin Ceylan, evlendikten sonra Kocası Ünal’ın ailesi ile birlikte yaşadığı Tırpan Konağına yerleşir.
Üç görümce ve bir kaynana ile birlikte yaşamak zorunda kalan Ceylan için kâbus dolu günler başlar. Başından beri Ceylan’ı oğluna bir türlü yakıştıramayan kaynana Nezahat, Ceylan’a türlü eziyetler etmektedir. Evin bütün işlerini tek başına yapmak zorunda kalan Ceylan, kaynanası yetmezmiş gibi baş belası üç görümcesinden de çekmektedir. Görümceler hiçbir işin ucundan tutmadıkları gibi bir de Ceylan’ın dedikodusunu yapar. Zavallı Ceylan’ın en büyük hayali, hayatını kabusa çeviren bu konaktan kurtulmaktır. Kocası Ünal ile birlikte kendi yuvalarına taşınacağı günü iple çeker. Çünkü Ünal biricik karısına evlenmeden önce ayrı ev sözü vermiştir, ancak Tırpan sülalesinin tek erkek çocuğu olarak, babasının ölümünün ardından, işlerin başına geçmesi gerekmiştir. Ayrı eve çıkma meselesini annesi Nezahat’e söylemek için doğru zamanı bekler.
Nezahat’in en büyük derdi erkek torundur. Ünal ve Ceylan’a sürekli, erkek torun için baskı yapar. Ceylan, Nezahat’i sinir etmek için bir türlü hamile kalmaya yanaşmaz. Annesi ve eşi arasında kalan Ünal artık bezmiştir. Kendisini işe güce verip eve daha az uğrar. Evden kaçıp enişteleri ve Sivaslı iş adamları ile birlikte eğlendikleri bir gece, konaktaki odasında tek başına kocasının gelmesini bekleyen Ceylan fenalaşır. Sürekli midesi bulanan Ceylan panikle Ünal’ı arayıp ulaşamayınca çaresiz, ablası Gönül’ü arar. Gönül, Ceylan’ın anlattıklarından şüphelenir ve konağa gelirken eczaneden hamilelik testi alır. Test sonucu pozitif çıkar. Hamile olduğunu öğrenen Ceylan, Kaynanası Nezahat’e karşı elindeki tek kozu kaybetmiştir. Bebek müjdesi hem Tırpan Konağına hem de Sivas şehrine bomba gibi düşer. Ceylan hariç herkes çok mutlu olur.
Ceylan bebek müjdesini vermek için gittiği annesi Rasime’nin evinde talihsiz bir kaza geçirir. Ana evinde kalan bebek çeyizliklerini almak için çıktığı dolabın tepesinden düşer ve başını sertçe yere çarpar. Apar topar hastaneye kaldırılır. Ceylan da karnındaki bebek de iyidir; ancak Ceylan hafızasını kaybetmiştir. Son iki yıldır olan biten hiçbir şeyi hatırlamaz. Bu yüzden Ünal’la evliliğini değil, kısa bir süre nişanlı kaldığı Cemal’i hatırlamaktadır. Büyük bir şok yaşamaması için Ceylan’dan birçok şey saklanmıştır. Ünal, kendisini hiç hatırlayamayan Ceylan’ın hafızasını geri getirebilmek için mücadele etmeye başlar.
Ceylan artık bambaşka biridir. Kendine zulmeden kaynanası ve görümcelerine kan kusturur. Nezahat, Ceylan’ın delirdiğini düşünüp oğluna yeni gelin adayları bakmaya başlar. Sürekli Ünal’ı başka kızlarla tanıştırmaya kalkınca, Ünal delirip annesine karşı çıkar ve sevdiği kadın için mücadele edeceğini söyler.
Ünal’ın Ceylan’ın kalbini yeniden kazanmaktan başka çaresi yoktur. Her şey sil baştan başlayacak, bebek doğmadan Ünal karısını kendisine yeniden aşık edecektir.