Silivri’ye yapılması planlanan marina projesi üzerinden hayal pazarlanmaya başlandı bile.
Bu ilk değil. 27 senedir Silivri’de gazetecilik yapıyorum. (İlk imzalı haberim 1995 yılında yayımlandı.) Selami Değirmenci döneminden bu yana marina meselesi zaman zaman gündeme gelir. Üzerinde konuşulur, tartışılır, ha yapıldı ha yapılacak derken havada kalır ve bir sonraki seçime kadar unutulur gider.
Peki marina -bu defa- iddia edildiği gibi yapılırsa Silivri’ye ne katkısı olur? Cevap: Hiç.
İstanbul’da marina demek tekne mezarlığı demektir. Alın bakın önümüzde yılların Ataköy örneği var, yeni yapılan Büyükçekmece örneği var.
Yılın 11 ayı tekneler burada yatar. Tekne sahibi zaten İstanbul’da yaşadığı için gelip gitmez. Ta ki senede 1 ay teknesini alır, Bodrum’a ya da daha güneye gider. Tatilini oralarda geçirir, oralarda yer içer, oralarda para harcar. Dönüşte yine gelir, teknesini bağlar ve bir sene gelmez.
Bunun neresi esnafa fayda, bunun neresi halka fayda?
Marina hayali seçimden seçime Silivri’nin ağzına çalınan bir parmak baldır.