Dünkü Silivri Belediye Meclisi toplantısında CHP’li Melih Yıldız, Volkan Yılmaz yönetimini “tarım yardımlarını dağıtırken partizanlık yapmakla, adam kayırmakla, hakkaniyetsiz ve keyfi davranmakla” suçladı.
Yıldız’ın iddialarına göre Silivri Belediyesi tarafından çok övündükleri saman, yem, tohum vb. tarım yardımları dağıtılırken, partisine, kime oy verdiğine bakılarak, kendi adamları kayırılıyor, kendilerinden olmayanlar ise cezalandırılıyormuş.
Yıldız “Aynı köyde iki komşu evden birine yardım yapılırken, diğerine yapılmadığı şikayetleri geliyor” dedi.
Bekledik ki Volkan Yılmaz çıksın “Hayır” desin, “Biz bütün Silivri’ye eşit muamele ediyoruz, particilik, yandaşçılık, torpilcilik yapmıyoruz.” desin.
Onun yerine ne dedi? “Ben Hazreti Ömer değilim” dedi. “Kılı kırk yaramıyor olabiliriz” dedi.
Bunun ismi tevilli ikrardır. Yani Türkçesi, kem küm edip, lafı evirip çevirip kabul etmektir.
Volkan Yılmaz’ın kendisi “Hayır yok öyle bir ayrım” diyemediği gibi, maaşlı gazetecileri, boyalı basını da “Hayır, adam kayırma yapılmıyor” diyemiyor.
Onun yerine sözde Yılmaz’ı savundukları yazılarında çocuk gibi “Ama siz de şöyle yaptınız, ama siz de böyle yapıyorsunuz” diyorlar.
İBB tarafından dağıtılan ekipmanların töreninde Berker Esen konuşmuş da, Silivri Belediyesi’nin törenlerinde Zafer Yalçın konuşmuyormuş.
Konu bu mu?
Çıkıp “Hayır Silivri Belediyesi ve Volkan Yılmaz tamamen adil, tarafsız davranıyor” diyebiliyor musunuz? Hayır. Volkan Yılmaz’ın kendisi bile “Ben adilim, tarafsızım” diyemiyor, “Ben Hazreti Ömer değilim ki” diyerek topu taça atıyor.
Sandık yakın, devran dönecek, bugün ayrımcılık yaptığınız, ötekileştirdiğiniz çiftçi yarın size hesap soracak!