16.10.2020 tarihli 7254 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 10. maddesi ile 10.07.2004 tarihli Büyükşehir Belediyesi Kanunu’na aşağıdaki ek madde eklenmiştir:
“İlçe meclisinin kararı ve teklifi üzerine Büyükşehir Belediyesi’nin en geç 90 içinde alacağı kararla kırsal yerleşim özelliği taşıdığı tespit edilen mahalleler kırsal mahalle kabul edilir. Bu belirlemenin mahalle düzeyinde yapılması esastır. Ancak tamamı kırsal mahalle olarak tespit edilemeyen diğer mahallelerde de on bin m2’den az olmamak şartıyla kırsal yerleşik alan belirlenebilir.”
Bu kanunla belirlenecek mahallelerimize iki tanım getirilmiş olmaktadır:
1. Kırsal mahalle tespiti
2. Kırsal yerleşik alan tespiti (on bin m2’den az olmamak şartı ile)
Bu belirlenecek mahalle ve alanlar içinde şu muafiyetler tanınmıştır:
1. Bina, arsa, arazi, işyerleri için emlak vergisinden muafiyet getirilmiştir. Ticari, turizm, sanayi faaliyetlerinde bulunan arsa, bina ve arazilere de %50 vergi indirimi sağlanmıştır.
2. 2464 Sayılı Belediye Kanunu uyarınca alınması gereken diğer vergi ve harcamalara katılma payları %50 indirimli uygulanır.
3. Bu yerlerde içme ve kullanma suları için ücret, en düşük tarifenin iş yerleri için %50, konutlar için %25’ini geçmeyecek şekilde belirlenir.
Görüldüğü gibi kanun kırsal mahalle ve kırsal alan olarak belirlenecek yerlerden belediyelerin almakta olduğu emlak vergisi, harç ve paylardan vazgeçmesini öngörmektedir. Su fiyatlarında da çok önemli bir katkı indirim de bu yerlere sağlanmış olacaktır.
Biz topraklarımızın korunması, köylerimizin kentin yanında ucuz, güvenli ve katma değeri yüksek ürün üretmesini ve hayvancılık yapabilmesini, seracılık faaliyetlerinin artması ile istihdam sağlanması, köylerimizin üretim gücünün artması ve bu vesile ile de sürdürülebilir kalıcı teknolojik tarım anlayışı ile tarım arazilerinin korunması; İstanbul’un önemli gıda talebini karşılayarak topraklarımızı kırsal ve köy yaşamını üreterek korumak gibi bir amacı yürekten destekliyoruz ve bunu yıllardır da savunuyoruz.
Bu kanunda hayvancılık yapılabilmesi, sera kurulabilmesi, tarımsal üretim için bina, müştemilat vs. gibi ihtiyaçların karşılanması için bir fonksiyondan bahsedilmemiştir.
Halen tarım alanları olarak belirlenen bu mahallelerimizde plan notu ile bu fonksiyonların eklenmesi büyük bir ihtiyaçtır. Bu konuda kanunda muğlaklık bulunmaktadır. Bu konudaki ihtiyaç da giderilmelidir.
Vergi, harç ve suyun ucuzluğu diğer muafiyetlerin sağlanması ile biz tarımın, köylünün, çiftçilerin önünü açalım derken maliyetler düşük olduğu için kırsal mahallelerin ihtiyacı dışında inşaat yapımını özendirmiş, teşvik etmiş olmaması için çok sıkı bir denetim ile izlenmesi gerekmektedir. Bu anlaşmalar kaçak yapılaşmayı da cazip hale getirmiştir.
2014’de teslim alınan 13 köyün yüz ölçümü yaklaşık 210 km2 idi. 18 mahalle ile 300 km2’ye yakın bir alan söz konusu olmaktadır. Bu da Silivri’nin 1/3’ü demektir. Bu kadar büyük alana belediyeler hizmet edecek ama vergi almayacak, bunun da kırsal mahallesi olan belediyeleri zora sokacağı ve yükümlülüklerini arttıracağı açıktır. Bu nedenle belediyelerin İller Bankası’ndan aldığı payların hesaplanması kriterlerine kırsal mahallesi bulunan belediyelerin gözetilmesi, payların buna göre de belirlenmesi açıktır. İller Bankası payları nüfus, alan büyüklüğü, mevsimsel nüfus değişimlerine göre belirlenmektedir. Bu nedenle kırsal mahallesi olan belediyelerin bu hizmeti veriyor olduğu da gözetilmektedir.
Partimizin hazırladığı kanun teklifinde bu hususlar vardı. Yeni bir ilave ile bu hususların da eklenmesi için gerekli girişimlerin yapılması uygun olcaktır.