"Enter"a basıp içeriğe geçin

TÜRKİYE’YE TARIM BELEDİYECİLİĞİNİ ÖZCAN IŞIKLAR ÖĞRETTİ

Eski Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ın milletvekili adayı olacağını ilk kez Silivri’nin Sesi duyurmuştu. Daha sonra Özcan Işıklar ile İstanbul Depremi üzerine yaptığımız bir video yayınında da bu konuyu sorarak, gazeteci deyimiyle “zarf atarak” ilk kez kamuoyu önünde kendi ağzından açıklamasına da bendeniz vesile olmuştum. Özcan Işıklar geçtiğimiz gün Ankara’da CHP Genel Merkezi’nde adaylık başvurusunu yaptı ve sonrasında yine ilk röportaj Silivri’nin Sesi TV’ye ve bana nasip oldu.

Dolayısıyla Özcan Işıklar’ın Milletvekili adaylığı serüveninin benim için özel bir yanı var. İtiraf etmek gerekirse, Işıklar’ın bu niyetini yaklaşık 1,5 sene öncesinden bu yana bilenlerden biriydim. Işıklar özel görüşmelerimizde yazmamam koşuluyla bu niyetinden bana birkaç kez bahsetti ve planlarından, hayallerinden bahsetti. Ben de bu “off the record” sözüne sadık kaldım. Oysa o dönemlerde herkes Özcan Işıklar’ın tekrar Silivri Belediye Başkanlığı’na aday olacağını iddia ediyor, kendilerince kısır küçük siyasi hesaplar yapıyorlardı. Benim Silivri Belediyesi’ndeki faşizan harami düzenine karşı yaptığım muhalefeti de buna bağlayanlar, beni Işıklar’ın adamı olmakla suçlayanlar oldu.

Oysa ki Özcan Işıklar benim hem anne, hem baba tarafından yakınım, aile dostum olmasına, bir dönem de Belediye’de “patronum” olmasına rağmen (kendisiyle kavga etmişliğimiz, onu çok sert biçimde defalarca eleştirmişliğim de vardır) bir kez bile bana “şunu yaz” demedi. (Tam aksine, bazı çok sert eleştirilerimde, özellikle de CHP içerisindeki bazı isimlere yaptığım eleştirilerde bir ağabey olarak arayıp beni dizginlemeye çalıştı, partiye zarar vermemem için arabuluculuk yaptı. Yani bana bir şey yazdırmak şöyle dursun, “yazdırmamak” için çaba sarfetti. Zaten kendisinin meşhur aforizmalarından biridir; bazen insanın ne yaptığı değil, ne yaptırmadığı önemlidir.)

Okumadan Geçmeyin:  SİLİVRİ'Yİ YİYORUM (1)

Ben bir Silivrili olarak Özcan Işıklar’ın 10 yıllık Belediye Başkanlığı döneminden razıyım. Silivri’ye bir vizyon koyan, ondan önceki Belediye Başkanlarından aldığı mirası aynen koruyan ve Silivri’nin bugün bir Esenyurt, bir Beylikdüzü olmasının önüne geçen, İstanbul’un yanı başında nefes alacak bir kent olarak kalmasını sağlayan, tarım ve gıda sektörleri bütün belediyelerde pandemiden sonra gündeme gelip kıymete binmişken, bugün Silivri’de birileri arpa ve saman dağıtmakla övünürken, Silivri’de tarım projelerini hayata geçiren, görevi süresince deprem bölgesinde bir tek binaya bile izin vermeyen, deprem olma ihtimali olan bölgelerde sıkı bir imar denetimi uygulayan ve bu yüzden çoğu kişiyi küstürmesine ve oy kaybetmesine rağmen yatay mimariye önem vererek 900 km²’lik memleketimde bir tane bile ucube gibi gökyüzüne dikilen binaya izin vermeyen bir yönetim sergiledi.

Tarım demişken, Özcan Işıklar Milletvekili adaylığı mülakatında CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Böke’ye tarım vizyonundan, tarım projelerinden, kent tarımının öneminden ve Türkiye’nin yaşadığı gıda enflasyonunun çözümünün kent çevresi tarımı ve tarım SİT alanı projelerinden geçtiğinden bahsetti.

Bugün Türkiye’de (arpa ve saman dağıtmakla övünenleri bir kenara atarsak) tarım çalışmaları konusunda başı çeken ve sadece Türkiye’ye değil, bütün dünyaya örnek olan iki belediye var. Biri, bizzat Özcan Işıklar’ın danışmanlarından biri olduğu Ekrem İmamoğlu’nun İBB’si. Diğeri ise, Özcan Işıklar’ın Silivri’de hayata geçirdiği TÜRAM projesinde pişen sevgili dostum, kardeşim Murat Onkardeşler’in yönettiği İZTARIM ve İzmirli markalarıyla inanılmaz işler başaran İzmir Büyükşehir Belediyesi. Kaldı ki, Işıklar’ın Tunç Soyer’in ilk başkan seçildiği dönemde kendisinin mesai arkadaşı olduğunu da hatırlamak gerek.

Bugün Özcan Işıklar Milletvekili adaylığı gündeme gelince “malum çevreler” yine kendisine saldırmaya başladı. Kendisiyle yaptığımız röportajın (sonradan kendi ricasıyla kestiğim ve yayınlamadığım) bir bölümünde Işıklar’a bu saldırıları ve “eleştirileri” sormuştum. Röportajdan kestiğim kısmı kendisinin de izniyle paylaşıyorum: “Öyle üzerinden 20 yıl geçmiş, insanların ağzına sakız olmuş iftiraları, hayal ürünü dedikoduları yıllar sonra deşmenin kuyruk acısı nedir? Bana yönelttikleri iddiaların hepsini zamanında bana kendileri teklif edip de istediklerini alamayan, bunun için de hala kuyruk acısı taşıyan insanlara çok fazla verilecek cevabım yok. Ağızlara sakız olmuş, üzerinden yıllar geçmiş dedikoduları ısıtıp bugün bu süreçte ortaya koyanların amaçları, neye ve kime hizmet etmek istedikleri gayet açıktır. Benim bugüne kadar 10 yıllık Belediye Başkanlığım dönemimle ilgili akçeli bir konuda ne bir soruşturma geçirmişliğim, ne bir yargılanmışlığım, ne aleyhimde alınmış bir karar yoktur, bütün geçmişim ortadadır, arşivler de oradadır. Bırakın mahkemeyi, mahkum olmayı, bir soruşturma dahi geçirmeden görev süremi tamamlayan birisi olarak bugün yeni bir sürece adım atmak istiyorum. Bu çevrelerin bunu engellemeye çalışmaları boşunadır, tertemiz geçmişimle Silivri’yi geleceğe taşımaya çalıştık, bundan sonra da çalışacağım. Yaptığımız çalışmaları içine sindiremeyen, hazmedemeyen kişilerin kime hizmet ettiğini herkes biliyor.”

Okumadan Geçmeyin:  YAZAMADIKLARIM...
insta whatsapp

Contact Us

Total
0
Share